9 Temmuz 2011 Cumartesi

kaçan konserler feat. emprovize hareket engellenemez!

bu yaz üç konseri kaçırdığıma çok yandım. işin gücün gözü kör olsun! 

tabii ki bunların arasında bon jovi yok! ortaokulda, lisede dinledik tamam, ama bitti o dönemler, kendilerini, müziklerini geliştiren, dinleyenine saygısı olan gruplar harıl harıl yeni ve cesur albümler yaparlarken bon jovi geçmişin ekmeğini ısıtıp ısıtıp yemeye devam etti. zamanında "you give love a bad name" diye walkman'da bağıra çağıra eşlik ediyorduk, inkar edemem, ama o devirler karneyi de ekmekle alıp tüpgaz, margarin ve bademli magnum için bakkalın önünde uzun sıralar beklediğimiz yokluk yıllarıydı! artık "kadayıf kıllılar spor"a transfer olmuş bu amcalar hala 80'lerin hair rock'unu icra ediyorlar ya, pek bir şey hissedemiyorum. benim gözümde amerika'nın haluk levent'idirler şu saatten sonra.

gidemediğim için üzüntü duyduğum konserlerin ilki sonisphere festivali için gelen iron maiden'dı. bruce dickinson'lu kadrosuyla ilk kez memleket toprağına ayak basan bu güzide topluluğu belki de ilk ve son kez izleyememek, uzunca bir dönem cep telefonumun çalma müziği olan "afraid to shoot strangers"a en karga sesimizle eşlik edememek acı koydu. allahtan hiç olmazsa geçen yıl aynı festival bağlamında metallica'ya bir stadyum dolusu insanla birlikte eşlik etmiştik. muse, cure, korn, megadeth, placebo, skin, editors, gogol bordello, kasabian, offspring, apocalyptica gibi bilimum grubu sahnede izlemiş bir adem evladı olarak şunu diyebilirim ki metallica o gece bize konser değil, başka bir şey izletti! o gün "yaa ben slayer'e geldim asıl, metallica öldü be aabi yaa" diye konuşanların bazıları "fade to black"a ağlayarak eşlik ediyordu, bu gözler bunu da gördü :)

bir diğer kaçan konser, one love festival ile memleketi ikinci kez şereflendiren "manic street preachers" idi. kendileri dean saunders ile birlikte en sevdiğim galliler'dendir. gidemedik ya, nispet yapar gibi iyice coşmuşlar, mükemmel bir konser olmuş. "ocean spray"i bile çalmışlar, daha ne olsun!

sonuncusu da jamie cullum. ekşi sözlük'teki bir yorum aslında onu güzel tarif ediyor; "erkek milletinin norah jones'a verdiği en güzel cevap!" bunun yanı sıra radiohead, hendrix, rihanna gibi birbiriyle hiç alakasız isimlerin şarkılarını kendine özgü şekilde çok şukela cover'layan, altı yaşından beri piyanosunun üzerinden inmeyen bir adam. 6 temmuz'da santralistanbul'da verdiği konserde bir ara ezan okunmaya başlayınca önce şarkıya ara veriyor, sonra da piyanosuyla, okunan ezana uygun tonda hafifçe doğaçlama eşlik etmeye başlıyor. oluşan ambians inanılmaz, ahanda o anların görüntülerinin linki;


nem kapmakta üstüne olmayan bir millet olarak gerek konser sırasında, gerekse daha sonra basında, olayın "vay efendim ezana, dine saygısızlık" şeklinde değerlendirilmemesi ve insanların tüyleri diken diken olmuş şekilde alkış yağmuruna tutması da süper olmuş.

konser, festival, müzik, bunlar güzel şeyler; sözlerimi rahmetli kurt cobain'in bir liriğiyle bitireyim;

"evlerinin önü yonca
yonca kalkmış dam boyunca
bu yoncayi kim biçecek
celal oğlan olmayinca (celal oy oy)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder